1- HESAPLAMALAR (ÇATIŞMANIN ANALİZİ)

Sun Tzu çatışmayı düşünmeden önce, çatışma her ne amaçla olursa olsun, bir durum değerlendirmesinin yapılmasının önemli olduğuna inanmaktadır. Kişinin içinde bulunduğu pozisyonun zayıf ve sağlam noktaları, kişinin amaçları ile toplumun amaçları, cesaretinin yoğunluğu-kararlılık-azim, değerlilik ve amaçlardaki bütünlük çok dikkatli bir biçimde değerlendirilmelidir. Yansıma analizine inanarak, Sun Tzu, “başarı ve yenilgiyi görebildiğini” söyler.
Sun Tzu, çok önemli avantajlar sağlamak üzere yetenekli liderler tarafından kullanılan Tao Paradoksunun kullanılmasını anlatır. Tao Paradoksu, kişinin kendisi ya da planları konusunda hısımlarına, zıt (ters), çelişen görüntü yaratabilme yeteneği olarak bilinir. Sun Tzu, zekice bir strateji uygulamasında bunun bir temel olduğuna inanır. SunTzu muktedir olan, muktedir değilmiş gibi görünür. Yakında iken uzakta imiş gibi görünür. Hasmın hazırlıksız bulunduğu bir anda saldırır ve hiç beklenilmeyen yerden aniden ortaya çıkarlar” demektedir. Bu bir stratejinin zafere ulaşma şeklidir.

KİŞİNİN KENDİSİNDE ÇATIŞMA

İçsel bir çatışmayı belirlediğimiz an, bu çatışmaya meydan okuyacağımız andır. İçsel çatışmalar; kötü alışkanlıklar, öğrenmeyi engelleyen engeller, tahrip edici arzu, istek ve zayıflıklar, disiplinsizlik ve konsantre edilemeyen motivasyon, dikkat dağınıklığı veya çocuklukta kişilik gelişimi üzerinde tahripler, kendini beğenmişlik veya saygısızlık olarak kendini gösterir, ortaya çıkarlar. Bu içsel rakibinizle karşı karşıya geldiğiniz herbir anınız, sizin için doğru andır. Herbir durum ve içinde bulunduğunuz pozisyonda bir durum değerlendirmesi yapın. Detayları gözden kaçırmadan, onların üzerinden atlamadan, onları bir kenara bırakmadan değerlendirin. Eğer amacınızın bir değeri varsa, eğer uygun araçlarla onu elde etmeniz mümkün ise ve siz gerçekten hedefinizi tespit etmişseniz, o halde zaman, doğru zamandır. Eğer yukarıdaki sorulara olumsuz cevap verecekseniz, içsel rakibinizle henüz karşılaşmaya hazır değilsiniz demektir. Asla onu karşınıza almayın, başarı şansınız çok az, başarısızlığınız ise içsel rakibinizin gücünün artmasına neden olur. Bu nedenle bekleyin ve beklerken de gücünüzü geliştirmeye çalışın.

Eğer iç hasmınızla çatışmaya girmeye karar vermişseniz, içsel rakibinizi yaşamınızdan tamamen atmak üzere bir strateji geliştirin, planlar yapın, şaşırtma, kararsızlık, kendinizi kontrol gibi yöntemleri, iç rakibinizin dengesini bozmak için kullanın, doğal hareket etmek üzere hazırlanın. Beklemeden ortaya çıkabilecek olan fırsatları kollayın ve amaçlarınızı daima hatırlayın.

BAŞKA BİR KİŞİYLE ÇATIŞMA

Başka bir kişi ile girilen çatışmanın üstesinden gelebilme algılandığı kadar kolay olmayabilir. Kişiler arasındaki çatışmalar genellikle kişileri çatıştıkları çevre ya da kariyerlerindeki diğer çalışanlar arasında ya da çok yakın dostluklar arasındaki doyumsuzluklar veya kişilerin biraraya gelerek çalışmasını gerektiren veya birbirleriyle yarışmaları gereken durumlarda ortaya çıkar. Birçok çatışma dikkatli görüşmeler ve her iki tarafın da karşılıklı tatmini ile yapılan özveriyle çözümlenebilir. Öte yandan, müzakere yapılması mümkün olmayan çatışmalar sadece kişinin gelişmesi için bir engel teşkil etmeyip aynı zamanda diğer kişilerin iyi olmaları üzerinde de etkili olur ve çevredeki dengeyi de bozarlar. Bu türden çatışmalar içinde bulunulan durum ve sonuçları çok dikkatli bir biçimde analiz edildikten sonra karşı konulmalıdır.

Kişilerarası çatışmalarda zafere ulaşmak genellikle varolan ilişkinin tamamen değişmesi anlamına gelir. Eğer meydan okumanızda ısrar ediyor ve devam edecekseniz, mevut ilişkinin işleyişini kökünden değiştirecek strateji geliştirip; bir amaç belirleyin. Kendi gelişmemiz ve kendinizi gerçekleştirmemiz üzerine yoğunlaştığınızda – bir ilişkiyle ya da ilişkisiz- değerli bir amaç ortaya çıkacaktır. Stratejiniz, harekete geçinceye kadar planladığınız şeyi hasımlarınıza yansıtmamaktır. Sun Tzu, “Strateji oluşturanlar, Tao Paradoksunu kullanırlar ve kontrolü elde tutmak, almak için şaşkınlığı kullanırlar” demektedir.

ÇEVREDE ÇATIŞMA

Çevredeki çatışmaları bazen çok açık bir şekilde görmek mümkün değildir. Fakat kişisel gelişme içinde fırsatları belirleyen bunlardır. Çevresel uyumsuzluk, engellemeler ya da baskılar evde, komşuda ya da şehir çevresinde oluşan moral bozukluğu, rahatsız edeci karmaşık yaşam biçimleri veya prensipsiz bir sosyal çevre insan duygularına saldırır ve onları tahrip eder.

Çoğu zaman, çevresel çatışmaları, bunların tam ortasında bulunduğunuz ve aceleci olarak bunlara adapte olmaya çalıştığınız için, tanımayabilirsiniz. Genellikle, çatışmada sahip olduğumuz deneyimler yan etkiye sahiptirler. Bu yan etkiler, sağlığınızın kaybolması, depresyon, yıkım duygusal ya da umutsuzluk, stresler, kızgınlık, zihin gücünü kullanmayı gerektiren aktivitelere doğru çekilme olarak kendini gösterirler. Bu belirtilerin nedenini yalnıza çok dikkatli bir analiz yaparak bulabilirsiniz. Eğer bir çevresel çatışmanın içine girmişseniz kişisel gelişmenizin devamının önce bunun üstesinden gelmenize bağlı olduğunu bilmeniz gerekir.

Çevresel engellerin üstesinden gelirken karşılaştığınız güçlüklerin bir değerlendirmesini, hesaplamasını yapınız. Çevrenizin üstesinden gelebilecek cesaret ve güce sahip misiniz?

LİDERLER ARASINDA ÇATIŞMA

Bir örgüt kendini diğer bir başka örgütle çatışır halde bulduğunda, bu çatışmanın sonuçları, o örgüt liderinin stratejik yetenekleri tarafından belirlenir. Örgütel çatışmalar iş yaşamında, toplumsal yaşamda ve siyasal yaşamda oluşup ortaya çıkabilirler. Fakat yalnızca yeteneksiz liderler, çatışmalarına savaş alanlarında ve mahkeme salonlarında çözüm ararlar. Akıllı stratejistler ise mahkeme salonlarına ya da savaş alanlarına nadiren giderler. Girecekleri herhangi bir çatışmada ilerlemelerini taktiksel yerleşmeyle gerçekleştirirler.

Bulundukları örgüt, rekabet ettikleri diğer bir örgütle çatışmaya girmiş olan liderler, eğer zaferin şartları var ise, meydan okuyabilirler. Amaçlarının değerini çok iyi bilmelidirler. Başka bir deyişle, daha büyük hedefler ve toplumun çıkarları yönünde hareket etmelidirler. Bunun anlamı ise örgütün bütün üyeleri tarafından desteklenmelidirler ve zafer örgütün temel değerlerinden fedakarlık edilmeden elde edilebilmelidir. Bundan başka, yetenekli liderler sürprizin gücüne de inanırlar, güvenirler. Hasımlarını kendi pozisyonları ve planlarını ele geçirmek ya da almalarını önlemek için yanlış yola yönlendirmede kesin ve emin bir şekilde hareket ederler.

Diğer bir örgüte meydan okumaya karar verildiğinde, üstün lider, zamanını ve tüm gücünü, hesaplar yapmak, durum analizi yapmak, durum değerlendirmesi yapmak, tahminlerde bulunmak ve yerleşim için düşünmek üzere harcar. Sun Tzu, “Çok hesap yapmak zaferi getirir. Az hesap ise mağlubiyeti. Az hesap, hiç hesap yapmamaktan iyidir.” der.

Comments

Popular Posts