OLANAKLI (Possible)

OLANAKLI (İng. Possible)

Gerçekleşmeye eğimli.

Etimoloji:Türkçemizin varlık kazanmak anlamını dile getiren olmak mastarından türetilmiştir.
Batı dillerindeki karşılığı possible sözcüğü de Hint-Avrupa dil grubunun var olmak anlamını dile getiren es köküyle bir grubun başkanı anlamını dile getiren poti kökünden türetilmiştir. Her iki kök de batı dillerine Latince aracılığıyla geçmiştir. Türkçemizde olabilir ve olabilen deyimleriyle anlamdaştır.
 
Aristoteles: Olanak ve olanaklı kavramları Aristoteles felsefesinin baş kavramlarıdır. Aristoteles biçimciliğinde özdek bir olanak (Yu. Dynamis), biçimse bir gerçek (Yu. Energia)'tir. Özdek henüz gerçekleşmemiş bir olanaktır ve içeriğinde çeşitli olanaklar taşımaktadır. Örneğin kireçle karbonik asit ayrı ayrı birer olanaktır, devim (Yu. Kinesis)'le bir araya gelerek mermer gerçekliğine kavuşurlar. Buna karşı mermer özdeği de bir heykel olabilme olanağını içeren bir olanaktır. Demek ki evrimsel gelişimin her aşamasında olanak, gerçekle birliktedir. Her özdek ya da olanak, bir yukarı aşama için böyle olduğu halde bir aşağı evre için bir biçim ya da gerçektir.

Hegel: Alman düşünürü Hegel, olanak kavramının, antikçağlı Aristoteles'ten sonra en derin çözümlemesini yapan kişidir. Ona göre olanak evrensel oluşmada bir gelişme eğilimini dile getirir. Bu eğilim, gelişebilmede gerekli koşulların varlığını ya da gelişmeyi engelleyecek koşulların yokluğunu ortaya koyar. Gelişme olanağının itici gücü çelişmedir, çelişme olmasaydı gelişme olanaksız kalırdı. Eğer dünya bir gaz kütlesi olarak daima kendi kendisinin aynı kalsaydı ve kabuğu soğumasıyla çelişmeseydi dünya yüzeyinde yaşam olanağı gerçekleşemezdi. Olanak ve gerçek birbirlerine dönüşebilen bağımlı kavramlardır. Olanak, gerçekleşmesi için gerekli bütün koşulların varlaşmasıyla gerçeğe dönüşür. Buna karşı gerçek de yeni bir gerçeğe dönüşebilmek için gerekli koşulların hazırlanmasını olanaklı kılar, yeni bir gerçek için yeni bir olanak olur.

Comments

Popular Posts